Arnavutluk Türklere Vize İstiyor Mu? Kayseri’den Bir Yolculuğa Çıkmak
Giriş: Yeni Bir Hayal, Yeni Bir Yolculuk
Kayseri’deki o sessiz sabahlar, bana her zaman farklı bir huzur verir. Havanın soğuk olması, sokaklarda kimsenin olmaması beni rahatlatır, düşüncelerime odaklanmamı sağlar. O sabah da bir başka kaybolmuş düşünceye dalmıştım: Arnavutluk’a gitmek… Bir süredir, Arnavutluk’a seyahat etmeyi kafama koymuştum. O kadar çok duyduğum, merak ettiğim bir yerdi ki; Arnavutluk’a gitmek, bir hayalin gerçekleşmesi gibi görünüyordu. Ama tabii, bir şeyler yolunda gitmezse diye içimde bir soru vardı: “Arnavutluk Türklere vize istiyor mu?”
Bu soruyu kendime sorduğumda, içimde bir tedirginlik belirdi. Belki de bu kadar heyecanlı olmanın nedeni, sadece gitmek değil, aynı zamanda bir şeyleri keşfetme arzusuydu. Düşüncelerim hızlıca dolanırken, geçmişte yaptığım seyahatleri hatırladım; bir ülkeyi görmek, onun kültürünü hissetmek ne kadar özel bir şeydi. Arnavutluk ise bir başka cezbetmişti beni. Peki, oraya gitmek için gerekli olan vize, hayallerimi engeller miydi?
İlk Adım: Vize Endişesi
O an, bilgisayarımın ekranında “Arnavutluk Türklere vize istiyor mu?” yazısını aratmaya başladım. Gözlerim ekranda hızla kayarken, karşımda çıkan cevap beni şaşırttı. Arnavutluk, Türk vatandaşlarından vize istemiyor! Şaşkınlık, hemen içimi bir rahatlamayla doldurdu. Bu, sanki önümdeki engel tamamen ortadan kalkmış gibiydi. Bir ülkeye seyahat etmek için vize almak bazen o kadar zahmetli ve stresli olabilir ki; bazen hayal ettiğiniz bir yere gitmek bile bir yüke dönüşebilir.
Ama Arnavutluk, işlerimi kolaylaştırmıştı. Bu, sanki bir kapı aralanmış gibi hissettirdi. İçimdeki o kaygı biraz olsun azalmıştı. “O zaman gerçekten gidebilir miyim?” diye düşündüm. Bir anda tüm planlarımı kafamda yapmaya başladım: Gezilecek yerler, keşfedilecek sokaklar, yeni insanlar, farklı bir dil… Hepsi bana yeni bir dünyayı vaat ediyordu.
İkinci Adım: Planlar Başlasın
Sabahın ilerleyen saatlerinde, Kayseri’nin dar sokaklarını adımlarken, içimdeki heyecan biraz daha büyüdü. Arnavutluk’a gitmek, sadece bir geziden fazlası olacaktı. Yeni bir ülkeye adım atmak, bilinmeyene bir yolculuk yapmak… Ne kadar da cazipti! Arnavutluk’un o eski yapıları, denizi, mutfağı, insanları… Her şey yeni bir heyecan kaynağına dönüşüyordu. Hayatımda birkaç kez öylesine duymuştum, ama hiç düşünmemiştim. Şimdi, her şey çok farklıydı.
Kayseri’nin meydanlarında yürürken, kalbim hafifçe hızlandı. O an her şeyin çok yakın olduğunu fark ettim. O kadar uzun süredir bir yere gitmeyi, keşfetmeyi hayal etmiştim ki, bu fırsat kendiliğinden oluşmuştu. Arnavutluk’a vizesiz gitmek, kaybolmuş bir hayalin peşinden gitmek gibi bir şeydi. Kafamda sayısız plan dönmeye başlamıştı. Ne kadar zor olabilir ki? diye düşündüm. Birkaç ay öncesine kadar bir hayaldi; şimdi ise çok yakın ve gerçekti.
Üçüncü Adım: Hayal Kırıklığı ve Umut
Ancak bu yolculuğun öyle kolay olmayacağını sonradan fark ettim. İlk heyecanla yapılan hazırlıklar hızla başka bir kaygıya dönüştü. Arnavutluk’a gitmek için yapılması gerekenler, ülkenin kültürel ve sosyal yapısını anlamak, oraya uygun hazırlıklar yapmak… Bunların hepsi yeni bir başlangıcın karmaşasını oluşturuyordu. Her şey o kadar beklediğim gibi değildi. Yolculuğum sadece vizesiz olmasıyla değil, o ülkeye uyum sağlamakla da ilgiliydi.
Bir taraftan, her şey yolunda gidiyordu. Ama bir taraftan da, “Yeterince hazır mıyım?” sorusu kafamı kurcalıyordu. Kayseri’de alıştığım düzenin, buradaki insan ilişkilerinin çok farklı bir yere taşınması gerektiğini hissediyordum. Arnavutluk’un kültürü, gelenekleri ve yaşam tarzı… Hepsi, kaybolmuş bir kaygıyı ortaya çıkarıyordu. Kendi sınırlarımı aşabileceğimden emin değildim. Ama bir şey vardı: Hala umut vardı.
Sonunda, birkaç hafta sonra, planlarımı yaparak Arnavutluk’a doğru yola çıktım. Ülkeye adım attığımda, karşılaştığım her şey, hayal kırıklığından çok daha fazlasını verdi. O kadar taze bir başlangıçtı ki, her şey bir anda anlam kazandı. Kayseri’deki o sessiz sokaklardan, Arnavutluk’a uzanan yolculuk, aslında içimdeki yolculuğun bir simgesiydi. Hayal etmek, hedef koymak ve ona ulaşmak, her zaman bir çaba gerektiriyordu. Ama ne kadar zor olursa olsun, bazen sadece adım atmak gerekir.
Sonuç: Yeni Bir Başlangıç
Arnavutluk’a gitmek, sadece bir seyahat olmaktan çok daha fazlasıydı. Her adımımda, kendi iç yolculuğumun da başlangıcını hissediyordum. Kayseri’nin sokaklarında düşündüğüm, “Arnavutluk Türklere vize istiyor mu?” sorusu, bir anda sadece bir anı, bir düşünceye dönüştü. Artık soruların cevabı vardı ve hayallerim gerçeğe dönüşüyordu.